Butler Turizm Yaşam Döngüsü Modeli
Turizm Yaşam Döngüsü (TALC), bir turizm destinasyonu gelişiminde yer alan aşamaları açıklamak için Butler (1980) tarafından geliştirilen aşamalı bir modeldir. Butler (1980) üretim sektöründeki “yaşam döngüsü” teorisine benzer şekilde turistlik destinasyonların nasıl bir süreç geçirdiğini ele almıştır ve aynı zamanda yerel halkın turizme yönelik tutumlarının nasıl şekillendiğini ve farklılaştığını ortaya koymuştur. Butler (1980), geliştirmiş olduğu turizm yaşam döngüsünü modelinde turistlik destinasyonlarda turizmin gelişmesini altı aşamada ele almıştır. Bu gelişim aşamalarını, Keşif Süreci, Katılım Süreci, Gelişim Süreci, Pekişme Süreci, Durgunluk Süreci, Düşüş Süreci ile Yenilenme süreçleri oluşturmaktadır.
Keşfetme Süreci (Exploration)
Bir turistlik destinasyonda turizmin başlangıcının ilk aşamasını oluşturmaktadır. Bu süreçte bölgeye kendi imkanlarıyla çok az sayıda turist gelmektedir ve seyahatler düzensizdir. Bu aşama genellikle sınırlı erişim, sınırlı bilgi ve yetersiz tesisler nedeniyle ziyaretçi sayısı oldukça sınırlıdır. Az sayıda turisti bölgeye çeken temel faktörler benzersiz doğal güzellikler ile kültürel ve tarihi özelliklerden kaynaklamaktadır. Bu süreçte turistler için özel olarak belirlenmiş ya da inşa edilmiş mekânların olmadığından dolayı turistler yerel halkın kullandığı imkanları kullanmaktadır. Bundan dolayı keşfetme sürecinde turistlerin yerel halk ile iletişim ve etkileşimleri çok daha yüksektir. Bu aşamadaki yerel halk ile turist arasındaki ilişki, doğal, samimi ve içtendir. Aynı zamanda bu süreçte turizmin bölgenin fiziki dokusu üzerinde bir etkisi söz konusu olmadığı gibi bölge halkının ekonomik ve sosyal yaşamı üzerinde hissedilebilir bir etkisi de yoktur.
Katılım Süreci (Involvement)
Destinasyonun turistler tarafından keşfedilmesinden sonraki süreci, katılım süreci oluşturmaktadır. Katılım süreci, yerel toplumun turizm gelişim sürecine katılmaya başladığı zaman başlar. Bölgeleriyle ilgilenen birkaç turistin görülmesi üzerine, yerel toplum, bölgeye erişim yolları, küçük konaklama ve ikram olanakları gibi basit altyapı ve tesisler geliştirmeye başlamaktadır. Bu aşamada turist sayısı artmaya başlar ve ilk düzenli ziyaretlerin başlangıç aşamasını oluşturur. Bundan dolayı yerel halk turistlerin ihtiyaçlarına yönelik hizmet sunmaya ve yatırım yapmaya başlar. Bu aşamanın ilerleyen safhalarında, bölgeye özellikle turist çekmek için bölgeyi tanıtıcı reklam çalışmaları yapılarak bir turizm pazarı oluşturulur. Artık bir turizm sezonu oluşmuştur. Belirli ölçüde turizme dahil olan yerel halkın sosyal düzenleri turizmden etkilenmiştir. Bu aşamada turizmin yerel halk üzerindeki etkileri görülmeye başlar. Turizm artık ekonomik bir kazanca dönüşmeye başlamasıyla birlikte turizm ile ilgili sivil toplum örgütleri kurulur. Turist sayısının artması ve bölge halkının turizmde ekonomik kazanç elde etmesi, hükümet ve yerel yöneticiler üzerinde altyapı yatırımlarının arttırılması ve ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi konusunda baskı oluşturur.
Gelişim Süreci (Development)
Gelişim sürecinde destinasyon iyi bilinen ve tanınan bir pazar konumuna yükselmiştir. Bölgeye olan turist talebinin artması, dış yatırımcıları turizm alanında büyük ölçekli otel yatırımları yapmak için bölgeye çekmiştir. Yerel ve küçük işletme sayısı azalmaya başlar. Bu aşamada, yerel halkın yatırımlar üzerindeki kontrolü azalmıştır. Destinasyona yoğun dış yatırımların yapılması, destinasyonun fiziksel ve çevresel yapısını değiştirmiştir. Bu gelişmeler yerel halkta memnuniyetsizlik oluşturmaya başlar ve halk tarafından destek görmez. Yoğun turizm sezonunda, turist sayısı yerel nüfusa eşit veya daha fazla olmaktadır. Bu aşama turist sayısının artması, yeni ve büyük ölçekli turistlik yatırımların yapılması, yardımcı turistlik tesislerin devreye girmesiyle yabancı çalışanlar (ithal işgücü) işgücü piyasasında yer almaya başlamıştır.
Pekişme Süreci (Consolidation)
Pekişme aşamasında turist sayısı her geçen gün artmaya devam etmektedir fakat turist sayısı artış oranı düşmektedir. Toplam bölgeye gelen turist sayısı bölgede ikamet eden yerel halktan hala daha fazladır. Bu aşamada bölgenin ekonomisi önemli ölçüde turizme bağımlı hale gelmiştir ve yerel halkın büyük çoğunluğu turizmden geçimini sağlamaktadır. Bölgede büyük ölçekli ve zincir oteller hakimiyet kurmuştur. Pekişme sürecinde pazarlama ve tanıtım çalışmalarına önem verilerek turizm sezonunu uzatma ve pazar alanını genişletmek için çaba gösterilir. Yerli halk arasında özellikle de turizm sektöründe yer almayanlar arasında, artan turist sayısı ve turistler için yapılan tesislerden dolayı rahatsızlık oluşmaya başlar. Turizm faaliyetlerinin olumsuz etkileri bölge sakinleri tarafından hissedilebilir. Bu aşama yerli halk ile turistler arasında gerginliklerin oluşmaya başladığı aşamadır. Yaşanan bu gerginlikler kızgınlık ve öfkeden turist düşmanlığına doğru değişkenlik göstermektedir.
Durgunluk Süreci (Stagnation)
Durgunluk aşamasında en yüksek turist sayısına ulaşılmıştır. Gelen ziyaretçilerin çoğunluğunu devamlı gelen turistler oluşturmaktadır. Aşırı turistin bölgeye gelmesiyle gerek fiziksel, gerek ekonomik, gerek çevresel gerekse de sosyal taşıma kapasitesinin üzerine çıkılmıştır. Bundan dolayı destinasyonda çevresel, ekonomik ve sosyal sorunlar yaşanmaya başlar. Durgunluk sürecine girildiğinde destinasyon çok iyi bilinmesine rağmen popülerliği düşmeye başlamaktadır. Destinasyonun yatak arzı, talebi geçmeye başlayarak fazla yatak kapasitesine ulaşmıştır. Bundan dolayı konaklama işletmeleri otellerini doldurabilmek için yoğun bir faaliyet içerisinde olurlar. Doğal ve kültürel çekicilikler tahrip edilmiş ve çekiciliğini yitirirmiştir. Doğal ve kültürel çekiciliklerin yerleri ithal yapay değerlerle doldurulmaya çalışılmaktadır. Meydana gelen bu olumsuz gelişmeler, turistlere sunulan hizmetlerin ve deneyimlerin kalitesini etkileyerek, turizmin değerini düşürmektedir. Bundan dolayı durgunluk sürecinde destinasyondaki mülklerin, dükkânların çok sık el değiştirmeye başlandığı görülmektedir.
Düşüş Süreci (Decline)
Turizm gelişim sürecinin son aşaması olan düşüş sürecine girdiğinde, bölge, yeni çekim merkezi konumuna gelen destinasyonlarla rekabet edemez bir pozisyona düşmüştür. Turist sayısı ciddi anlamda azalmaya başladığı gibi turizmin icra edildiği mekanlarda da bir daralma söz konusudur. Düşüş sürecinde destinasyon çekici özelliklerini kaybetmesiyle, uzun süreli tatil yapmak isteyen turistler tarafından tercih edilmez. Fakat hafta sonları ve günübirlik geziler için alan hala tercih edilmektedir. Konaklama ve turizme dayalı tesislerin devir işlemleri hız kazanmaya başlamıştır. Turizm amaçlı kullanılan tesisler bu süreçte, rehabilitasyon merkezi, yaşlı bakım evi, yurt, özel daire gibi turizm dışı kullanımlara açılmıştır. Sonuç olarak çevresel ve sosyal sorunlar, alanın cazibesini yitirmesine neden olmuş, birçok turizm amaçlı yapılmış tesisler kapanma noktasına gelmiştir. Turizm gelişim sürecinin son aşaması olan düşüş sürecinde yerel halkın yaşam kalitesi de oldukça bozulmuştur.
Yenilenme Süreci (Rejuvenation)
Fakat ne kadar düşüş sürecinde, destinasyon turizm çekiciliğini kaybetse de alınacak bir takım önlemler ve yeni uygulamalar sonucunda bir yenilenme sürecine girilebilir. Destinasyonun turizm cazibesi, bölgeye ilk turist çeken ürünün yanında yeni ürünler geliştirmek gibi çeşitli yollarla yeniden canlanabilir. Düşüş sürecinde önemli değişiklikler yapılmadığı sürece yenilenme sürecine girilemeyecektir. Yenilenme sürecinde destinasyonda yeni cazibe noktaları oluşturularak turizm yeniden canlandırılır. Destinasyonda yenilenme süreci iki şekilde sağlanabilir. Birincisi destinasyonda yapay fakat özgün bir çekicilik oluşturmaktadır. Örneğin Atlantic City’de 1976 yılından sonra casino kumarhaneler yapılarak bölgede turizm yeninde canlandırılmıştır. Atlantic City’nin turizm alanındaki bu başarısının önemli bir kısmı, değişimden elde ettiği özgünlüktür. Turizmde yenilenme süreci başlatabilecek ikinci alternatif bir yaklaşım ise, daha önce kullanılmamış doğal kaynaklardan yararlanmaktır. Örneğin Avrupa’daki kaplıca kasabaları ile İskoçya’daki Aviemore yaz tatil köyünün, kış sporları pazarına yeniden farklı bir konseptle yönlenmesi sonucunda yıl boyunca turist ağırlamıştır. Eğer destinasyonda yeni kaynaklar turizme başarılı ve doğru bir planlama ile sunulursa bölge eskisinden daha iyi ve hızlı bir gelişim süreci sergileme olanağına sahip olabilir.
Kaynakça
Butler, R. W. (1980). The concept of a tourist area cycle of evolution: Implications for management of resources. Canadian Geographer, 24(1): 5-12.
Butler, R. (2015). The evolution of tourism and tourism research. Tourism Recreation Research, 40(1), 16-27.
Leave A Reply