Her değişim ve gelişim bir girişimle başlar. Değişimin ve gelişimin olduğu yerde bir girişim söz konusudur. Haliyle girişim bir eylemdir ve her eylemin öznesi olduğu gibi bu eylemin de öznesi girişimcidir. Girişimcinin girişimciliğindeki temel amaç, değiştirmek ve değiştirmenin sonucunda bir değer oluşturmaktır. Her değişimin oluşturduğu değer ise bir yenilik içermekte ya da ortaya bir yenilik getirmektedir. Bu çerçevede girişimcilik, bir yenilik meydana getirme süresidir. Girişimciliğin ortak paydasının farklılık, yenilik ve değer oluşturmaktır.
Pek çok kişi, girişimcinin yaptığını eylemi düşünmüş fakat hayata geçirememiş ya da geçirmemiştir. Girişimciyi diğer kişilerden ayıran temel fark, çoğu kişinin düşünebildiği fakat hayata geçiremediği konuları, hayata dönüştürebilme becerisi oluşturmaktadır. Zaten çoğu kişinin yaptığını yapma, ciddi bir değer ve kazanç da oluşturmamaktadır. Haliyle çoğu kişinin yapmadığı ya da yapamadığı bir konuyu girişimcinin gerçekleştirmesi, girişimciyi, iktisadi ve sosyal yapıyı dönüştüren bir güç konuma getirmektir. Bu bağlamda dünyayı değiştirenlerin, girişimciler olduğu söylenebilir.
Günümüz dünyasında bir ülkenin gücü, işletmelerinin rekabet gücü ölçüsündedir. Daha farklı bir ifadeyle, bir ülkedeki işletmelerin üretim yetenekleri, o ülkenin dünyadaki konumunu ve gücünü göstermektedir. İşletmelerin rekabet gücünü arttırması, ülkenin küresel ölçekteki gücünü artırmaktadır. Girişimciliğin yoğun olduğu ülkelerin, dünya ekonomisinde ve siyasetinde söz sahibi ülkeler olduğu görülmektedir (1). Çalışmaları ile iktisat ve girişimcilik literatürüne önemli katkılar sağlamış olan Joseph Alois Schumpeter, girişimciyi; ekonomik gelişmenin altında yatan güç olarak tanımlamaktadır. Dünya Girişimcilik Platformu (Global Entrepreneurship Monitor-GEM) tarafından yapılan araştırma, yüksek girişimcilik faaliyetleri olan ülkelerin ekonomik büyümelerinin dünya ortalamasının üzerinde olduğunu ortaya koymaktadır (2). Bu bağlamda işlemeleri güçlü olmayan bir ülkenin, küresel ölçekte gücünden bahsetmek mümkün görülmemektedir. Stratejik yönetimin önemli gurularından biri olan Micheal Porter da “Ulusların Rekabet Avantajı” isimli kitabında, rekabet avantajını ülkelerin değil, ülke içinde faaliyet gösteren işletmelerin oluşturduğunu ifade etmektedir.
Her yıl Fortune dergisi tarafından Fortune Global 500 yayınlanmaktadır. Fortune Global 500, dünyadaki en büyük gelire sahip 500 işletmenin sıralandığı listedir. Aşağıda yıllara göre ülkelerin şirket sayılarının nasıl bir değiş gösterdiği aşağıda gösterilmiştir.
Ülke | 1995 | 2000 | 2005 | 2006 | 2007 | 2008 | 2009 | 2015 | 2016 | 2017 | 2018 | 2019 | 2020 | 2021 |
Çin | 2 | 9 | 16 | 20 | 24 | 29 | 37 | 98 | 103 | 109 | 120 | 119 | 124 | 135 |
ABD | 148 | 185 | 176 | 170 | 162 | 153 | 140 | 138 | 134 | 133 | 126 | 121 | 121 | 122 |
Japonya | 148 | 107 | 81 | 70 | 67 | 64 | 69 | 54 | 52 | 51 | 52 | 52 | 53 | 53 |
Fransa | 35 | 33 | 39 | 38 | 38 | 39 | 40 | 31 | 29 | 29 | 28 | 31 | 31 | 31 |
Almanya | 42 | 34 | 37 | 35 | 37 | 37 | 39 | 28 | 28 | 29 | 32 | 29 | 27 | 27 |
Britanya | 35 | 40 | 35 | 38 | 33 | 34 | 26 | 29 | 25 | 21 | 21 | 18 | 22 | 22 |
Güney Kore | 8 | 12 | 11 | 12 | 14 | 15 | 14 | 17 | 15 | 15 | 16 | 16 | 14 | 15 |
İsviçre | 14 | 11 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 12 | 15 | 13 | 14 | 14 | 14 | 13 |
Kanada | 5 | 12 | 13 | 14 | 16 | 14 | 14 | 11 | 11 | 11 | 12 | 13 | 13 | 12 |
Hollanda | 12 | 11 | 14 | 14 | 14 | 11 | 12 | 14 | 12 | 15 | 15 | 12 | 13 | 11 |
Tayvan | 2 | 1 | 2 | 3 | 6 | 6 | 6 | 8 | 7 | 6 | 9 | 10 | 9 | 8 |
İspanya | 6 | 4 | 8 | 9 | 9 | 11 | 12 | 8 | 9 | 9 | 9 | 9 | 9 | 7 |
Hindistan | 1 | 1 | 5 | 6 | 6 | 7 | 7 | 7 | 7 | 7 | 7 | 7 | 7 | 7 |
İtalya | 11 | 10 | 8 | 10 | 10 | 10 | 10 | 9 | 9 | 7 | 6 | 9 | 6 | 6 |
Brezilya | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 5 | 6 | 7 | 7 | 7 | 7 | 8 | 7 | 6 |
Avustralya | 3 | 7 | 9 | 8 | 8 | 8 | 9 | 8 | 8 | 7 | 7 | 7 | 5 | 4 |
Rusya | – | 2 | 3 | 5 | 4 | 5 | 8 | 5 | 5 | 4 | 4 | 4 | 4 | 4 |
Singapur | – | – | – | – | – | – | – | 2 | 3 | 3 | 3 | 3 | 2 | 4 |
İzlanda | – | – | – | – | – | – | – | 2 | 2 | 4 | 4 | 4 | 4 | 3 |
İsveç | 3 | 4 | 7 | 6 | 6 | 6 | 6 | 3 | 3 | 3 | 2 | 1 | 1 | 2 |
Listedeki şirketlerin toplam satışları, küresel GSYİH’nın üçte birinden fazlasını oluşturmaktadır. Bu yıl (2021) Fortune Global 500’de 31 ülkeden şirket yer almıştır. Tabloda yer alan veriler incelendiğinde, Afrika kıtasından hiçbir ülke listeye girememiştir. Yer altı kaynakları bakımından zengin olan ve 40’ı aşkın ülkenin bulunduğu Afrika kıtasında neden bir şirketler listeye giremedi veya giremiyor? Zengin doğal kaynaklara sahip olmak, güçlü ve zengin bir ülke olmak için tek başına yeterli değil. Kaynakları değerlendirebilecek, onları işleyecek, değer katacak nitelikli insan gücüne ve girişimcilere ihtiyaç bulunmaktadır. Tablo dikkat çeken bir diğer husus ise, 1990’lı yılların ortaları ile 2000’li başlarında ABD’li ve Japon şirketlerinin ezici bir üstünlüğü bulunurken her geçen yıl bu ülkelerden çıkan şirket sayısı önemli oranda azalmıştır. Fortune Global 500 listesinde 1995 yılında Çin’den sadece iki şirket listeye girmiş, 2000 yılında bu sayı dokuza çıkmıştır. 2000 yılından sonra listede yer alan Çinli şirket sayıları hızlı bir artış göstermiştir. 2020 yılında Çin’den 124 şirket listeye girmiş, böylece Çin ilk sıraya çıkmıştır. 2021 yılında da Çin, listede yer alan şirket sayısını 135 çıkararak liderliğini sürdürmektedir. Bundan 2000 yılında sadece dokuz şirketi olan Çin, nasıl 20 yıl sonra listede yer alan şirket sayısını 135 çıkararak birinci sıraya oturdu? Bunun sorunun cevabını bundan sonraki yazıda cevaplamaya çalışacağız.
(1) Schoonhoven B.C. and Romanelli, E. (2001). Entrepreneurship Dynamic: Origins of Entrepreneurship and the Evolution of Industries, Stanford University Press.
(2) TÜSİAD (2002) Türkiye’de Girişimcilik, TÜSİAD Yayınları No: 340/12, İstanbul
Leave A Reply